Lezzet Ankara vs Yemeksepeti

Edanur Yıldız
4 min readJun 24, 2021

Geçtiğimiz günlerde Ankara Belediyesi Lezzet Ankara projesini duyurdu ve bir süre, liberal ekonomiye gönül verenlerin canhıraş bir şekilde özel sektöre kamu eli ile rekabet doğurmanın yanlışlığını açıklamaya giriştiklerini, sosyal devlet tribününün ise komisyonsuz çalışacak olan platformu ayakta alkışladığını izledik. Projenin açıklandığı günden beri koca koca iktisatçılar — ekonomistler teorileri havada çarpıştırarak pozisyon alıyorlar.

Daktilo1984'ten taze çıkan bir yazı. (Washington Consensus: Ben ne alaka?)

Bir cephe de fırsattan istifade Yemeksepeti’ne giydirme peşinde, platformun yüksek komisyon oranlarından ve tekel olduğundan dem vuruyor. Sonuç olarak Yemeksepeti tekel mi değil mi, belediye özel sektöre rakip olmalı mı olmamalı mı tartışmaları arasında Ankara Belediyesi’nin Yemeksepeti klonu üye almaya başladı. Başladı da n’oldu?

Hanya ve Konya

Pandeminin başlangıcında fatura-kira ödeme vb. dayanışma uygulamaları için oluşturulan platformların amacına ulaşmasından gaz alan belediye böyle bir işe girişmiş görünüyor. Yemeksepeti’nden belki de bir kere bile sipariş vermemiş birileri, bütçe ve iş gücü olan kurumları ölü doğan dijital ürünlere götüren o ölümcül cümle ABB koridorlarında yankılatmış belli ki:

“Bunu biz de yaparız!“

Ekonomi guruları müsterih olsun. Bu projenin Yemeksepeti’ne rakip olması pek mümkün görünmüyor.

Asıl işin kodu yazıp projeyi ortaya çıkardıktan sonra başladığını, işin platform yapmak değil hizmet vermek olduğunu bilen herkes de benimle aynı görüşü paylaşacaktır sanırım. Bu işin neden tutmayacağını düşündüğümü detaylandırmadan önce, 14–24 Haziran arası www.lezzetankara.com anasayfasında aldığım ekran görüntüleri ile platformun mevcut durumunu (Sipariş sayısının sabit olmasından dolayı verinin doğruluğundan emin olmamakla birlikte) göstermek istiyorum.

14 Haziran 2021 Anasayfa Ekran Görüntüsü
18 Haziran 2021 Anasayfa Ekran Görüntüsü
20 Haziran 2021 Anasayfa Ekran Görüntüsü
24 Haziran 2021 Anasayfa Ekran Görüntüsü

Lezzet Ankara Projesi Neden Başarısızlığa Mahkum?

  1. Tavuk Yumurtadan Değil Yumurta Tavuktan Çıkıyor

Platformu geliştirmeye karar veren kişiler Yemeksepeti’nin kullanılma sebebinin restoranlara online erişim sağlaması olduğu gibi yanlış bir analizle yola çıkmış görünüyor.

Oysa Yemeksepeti’ni sipariş için kullanmamızın sebepleri şunlar:

a. Daha önce o restorandan sipariş veren insanların beğenilerine göre restoranla ilgili fikir sahibi olabiliyorum.

b. Menüyü ve fiyatları rahatça görebiliyorum.

c. Siparişimle ilgili süre kısıtı, geç kalma durumunda geri bildirim/şikayet bildirebileceğim birilerinin olması, mağdur edilmem durumunda restorana yaptırım uygulayacak bir otoritenin olması bana yeni bir yer denemem için güven veriyor. (Telefonla sipariş verdiğiniz yerden 2 saat sonra gelen soğumuş ve buhardan yumuşamış yemekleri hatırlayan yok mu aranızda sevgili ABB?)

d. Adresime yakın, hiç bilmediğim sokaklarda olan restoranları dahi bu platform sayesinde keşfedebiliyorum.

Online platformlardaki en büyük handikaplardan biri, platformun hedef kitlesinden yeterli sirkülasyonu yaratacak kadar kullanıcıyı içeri almanın zorluğudur evet fakat eğer siz zaten olan bir hizmetin alternatifini yaratıyorsanız elinizde iki tarafa da sunacak fayda olmalı. Kullanıcılar neden bu platformu kullansın? “Ama yerel işletmelere destek” demeyin, onu yapacak adam telefonla sipariş verir zaten.

2. Maliyet

Komisyonla çalışan online platformlara değnekçi muamelesi yapmadan önce sağladıkları faydanın arkasındaki iş yükünü düşünmek gerekiyor. Bu kadar insanın sipariş verdiği bir platformu geliştirmenin, yönetmenin, yürütmenin, satış sonrası destek vermenin muadili 0 komisyonla nasıl sağlanabilir? Belediye de bu iş için benzer bir hizmet sağlayacaksa bu bütçe doğrudan işletmelere destek vermek için kullanılamaz mıydı?

3. Deneyim

Restoranları oraya koymakla bu iş bitmiyor sevgili gönül dostları. Platformu kullanmayı denedim. Fonksiyonellik olarak elbette, alelacele eldeki çözümlerle geliştiridiği belli olan Lezzet Ankara’nın yılladır geliştirilen Yemeksepeti ile aynı imkanları sağlamasını beklemiyorum. Yine de eğer bu işe gerçekten kafa yorulmuş olsaydı, en azından değer önerisi olan yakınımdaki restoranlardan seçerek sipariş verme fonksiyonunu gerçekleştirebilecek bir arayüz olması gerekirdi diye düşünüyorum. Ben o deneyimi göremedim.

“Lahmacun” aramamda karşıma çıkan ilk restorana girdiğimde ilk sırada ayran görüyorum.
:(

Ne yapılabilirdi?

Bu projenin arkasındaki motivasyonu anlamakla birlikte ne farklı yapılabilirdi diye düşündüğümde aklıma şunlar geliyor:

  1. Belediye komisyonsuz platform vermek yerine yine kendi duyuru kanallarını kullanarak bir güven ağı oluşturabilir ve restoranların menü-telefon bilgileri aracılığı ile sipariş almalarını sağlayacak bir kampanya yapabilirdi. Sonrasında görülen talep ve edinilen knowhow ile platform kurmaya girişilebilirdi.
  2. Yukarıda bahsettiğim gibi şu an benim Lezzet Ankara’dan sipariş verme riskini almak için bir sebebim yok. Belediye, komisyon oranından şikayetçi restoranları bir süreliğine kendi platformundan sipariş verenlere komisyon tutarına yakın indirim yapmaya ikna ederek platformu sipariş verenlere cazip hale getirebilirdi.

Bir teknoloji girişiminin teknoloji kısmını, bir kere yaptıktan sonra kendi kendine çalıştığını sanmak zaten belediye veya değil bu alanda batan paraların en büyük sebeplerinden biri. Belediye de bu tuzağa düşmüş görünüyor. Eğer “boşta duran yazılım ekibimiz var bir oyalansınlar işte” diyerek bu iş çıktıysa ellerine sağlık güzel bir başlangıç yapmışlar. Ben tüm yolların bu projenin yakın zamanda öleceğine çıktığını düşünüyorum. Haksız çıkmam herkesin (Yemeksepeti hariç?)faydasına olacaktır elbette fakat bu da “ben demiştim” diyebilmek için tarihe notum olsun.

--

--